Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu yani DEHB nedir dediğimizde, kişinin yaşamı boyunca sürebilecek olan, akademik yaşamını veya sosyal ilişkilerini etkileyebilecek psikolojik bir bozukluktur demek en net cevap niteliğini taşıyacaktır. Bunun yanında çocuklar ya da yetişkinlerde görülebileceğini de eklemek gerekir.
Kişinin belirli bir odağı sürdürememesi, dikkatinin dağılması, fazla hareketlilik göstermesi ve yerinde duramaması gibi sorunları açığa çıkarabilir. Çocuklar için özellikle okul dönemlerinde ortaya çıkmaktadır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Görülme Sıklığı Ne Derecededir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, toplum içerisinde hem yetişkin bireylerde hem de çocuklarda görülebileceği gibi aynı zamanda görülme sıklığı da değişken ve belirli durumlardan kaynaklı olarak karşımıza çıkabilir. Buna göre yürütülen bilimsel araştırmalar ışığında çocuklar arasında toplumun %3 ve %7 civarında bir bölümünde görüldüğü tespit edilmiştir. Bununla birlikte kız çocuklarında görülme olasılığının da daha fazla olduğunu söylememiz gerekebilir.
Ayrıca belirli şikayetlerle psikologlara ve terapistlere başvuran kişiler arasında hem ülkemizde hem de dünya üzerinde en çok görülen psikolojik bozukluk olduğu bilinmektedir. Bu sebeple de çocuğunuzda oluşabilecek türlü sorunların kaynağı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olabilir. Bu anlarda da uzman bir doktorun tavsiyesine, tanısına ve tedavisine ihtiyaç duyabilirsiniz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuluğu nedenleri çeşitlidir. Bu anlamda genellikle kalıtsal bir durum olduğundan şüphelenilir. Yani tamamen nörolojiktir ve ebeveynlerin yapabileceği yanlış davranışlardan kaynaklanmaz ancak tetiklenebilir. Bu bozuklukta tedavi görmeye eğilimli olma oranı ise oldukça düşüktür ancak tedavi, hayatın düzenli sürdürülebilmesi için oldukça önemlidir.
Çalışmalar süresince elde edilen bulgulara göre bu bozukluğa sahip kişiler çalışma, okuma ya da insanlarla ilişki kurma konusunda zorluk çekebilirler. Dahası bozukluğa sahip kişilerin üniversiteyi bitirme ya da kalıcı bir iş bulma oranları oldukça düşüktür. Ancak nedenlerin tespit edilmesi ve doğru tedavinin uygulanması ile birlikte kişinin başarılı sayılabilecek bir hayat sürmesi da oldukça olası sayılır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerine baktığımızda karşımıza çıkacak liste oldukça uzundur. Bu anlamda çocuğunuzda veya kendinizde gördüğünüz belirtileri tespit etmek ve kesin tanı koymak amacıyla öncelikle bir uzmana danışmanız gerekir. Ancak bu bozukluğa sahip olabileceğinizden şüphe duyduğunuzda dikkat etmeniz gereken durumlar şu şekilde listelenebilir;
- Aşırı hareket etme
- Ellerini sabit tutamama
- Oturduğu yerden sürekli kalkma
- Genellikle fazla konuşma
- Dikkat dağınıklığı
- Sıralı durumlarda sıranın kendisine gelmesini bekleyememe
- Ayrıntıları gözden kaçırma
- Görevleri sürdürürken dikkatin dağılması
- Verilen yönergeleri izleyememe
- Dış uyaranlardan dolayı farklı şeylere odaklanma
- Unutkanlık
- Günlük ve kolay işleri yerine getirememe
- Zihinsel bir çaba veya düşünme gerektiren işlerden kaçınma
- Dinlemiyormuş gibi gözükme
Bu belirtileri kesin olarak gösteren ya da birkaçını gösteren kişilerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olma olasılığı oldukça yüksek görülür.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavisi Nasıl İşler?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi, genel olarak hem ilaç hem de psikolojik destek ile yapılabilir. Ancak bilmeniz gereken önemli bir durum, bu tedaviye karşı tutumunuz olacaktır. Tedavi süresince kişinin çevresinde bulunan pek çok kişi yardımda bulunmalıdır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, kişinin günlük yaşamını etkileyen ve anlamda sosyal iletişime ket vurabilecek ya da akademik başarısızlıklara neden olan bir durum olarak kontrol altına alınması oldukça önemlidir. Bu sebeple de okul tarafından verilebilecek destek de oldukça yararlı olarak görülür. Aynı şekilde ebeveynlerin psikolog tarafından önerilen çalışmaları yapması ve çocuklar eğer ilaç kullanıyorsa ilaçların düzenli bir biçimde alındığından emin olması gerekir.